Son günlerde herkesin dilinde AKP’nin MHP’yi sıkıştırdığı var. AKP, Öcalan’ı asmama konusunda MHP’nin çok üstüne gidiyormuş. “Erciyes’te uluduğun gibi Ankara’da da ulusaydın” diyerek demokratik açılımın toplumsal mutabakat düzeyinde olmasını engelliyormuş. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu tür polemiklere girip laf ebeliği yapmasını tasvip etmiyorum, ama burada Milliyetçi Hareket Partisi’nin hamiliğine soyunanları da anlayamıyorum.
Adı üstünde Milliyetçi Hareket Partisi. Milliyetçilik özelliğini ön plana çıkararak onu düstur edinen bir partinin demokratik açılımın içinde olması zaten saçma olurdu. Burada Akp’yi söylemlerinden dolayı eleştirebiliriz ama Mhp’yi neresinden eleştireceğiz. Onların bu açılıma ortak olması için partilerinin adını değiştirmeleri lazım. Ayrıca Mhp’nin açılıma destek vermesine çok da gerek yok. Bazıları da pekala bazı hususlara destek vermeyebilir. Kaldı ki Kürtlerin faşist uygulamalara maruz kaldığı yıllar geride kaldı. Bugün bir çok hakka ve özgürlüğe kavuşmuş durumdalar.
Kırmızı çizgileri anayasa olan bir devletin demokratik açılım yaparken nasıl kararlar alacağı sanıldığı kadar flu değil. “Kürtler’e bu kadar hak verirsek süreç bölünmeye kadar gider” diyenlerin korkmasına gerek yok. Çünkü tarihte görülmüş bir şey değildir ki savaşılmadan bağımsız toprak kazanılsın.
Bence medya partiler arası polemikleri yayınlarına taşıyıp saatlerce bunları tartışarak zaman kaybetmemeli. Tartışmaların konusunu yol haritası çıkarmak üzerine yoğunlaştırmalı, partileri bu yönde sıkıştırmalı. Bizde artık saçma sapan konuları tartışmayı kesip, sonuç odaklı tartışmalar yapmalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder