23 Şubat 2009 Pazartesi

Preveze Deniz Savaşı

Türk denizcilik tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Belkide deryalardaki kazanılmış en büyük zaferimizdir. Bu savaştan sonra Akdeniz uzun yıllar Türk gölü olarak kalmış, ticari ve siyasi yönden Türk üstünlüğü yadsınamaz bir gerçek teşkil etmiştir.Adriyatik Denizinin Arta Körfezi kıyısında, Preveze Kalesi önündeki açık sularda 27 Eylül 1538'de gerçekleşen bu zafer, zaten her yıl aynı gün Deniz Kuvvetleri günü olarak kutlanmaktadır.

Preveze Deniz Savaşı
Ressam Osman Nuri'nin Preveze Deniz Savaşını canlandıran eseri

Savaştan Önceki Durum
Barbaros Hayreddin Paşa bir Türk korsanıyken, yani daha Osmanlı'ya bağlı değilken; Cezayir ve Tunus’a yerleşmeye çalışan Avrupalılara, diğer Türk korsanlarıyla beraber kök söktürüyordu. Yavuz Sultan Selim de asker ve top göndererek bu yiğit korsanlara yardım ediyordu. Kanuni Sultan Süleyman zamanında ise Barbaros Hayrettin Paşa İspanyolların zulmüne uğrayan yetmiş bin Endülüslü Müslümanı Kuzey Afrika sahiline çıkardı. Bu büyük olay karşısında Kanuni Barbaros'u İstanbul'a davet etti. Barbaros sahip olduğu toprakları ve kendisini Osmanlı'nın emrine verdi.

Barbaros Hayrettin PaşaTurgut Reis
Meşhur Türk Denizcileri: Barbaros Hayrettin Paşa ve Turgut Reis

Savaş Hazırlığı
Osmanlı İmparatorluğu'nun karadaki üstün gücüne denizlerdeki üstünlüğü de eklenince Batı dünyası huzursuz oldu. Almanya İmparatorluğu, İspanya Krallığı, Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta Şövalyeleri (daha saydırmayın Avrupa'nın alayı işte) birlik olup Türk donanmasını yok etmek istiyordu. Bu haçlı donanmasının başına da ünlü amiral Andrea Doria'yı getirdiler.Bizimkilerde boş durmadı. Kanuni'nin emriyle, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa donanmanın hazırlıklarına başladı.

Sayılar konusunda ortak bir görüş yoktur. Klasiktir ki batı tarihçileri Haçlı donanmasının gemi ve askerlerini az sayıda gösterip bizimkileri fazlalaştırmaya çalışırlar, bizim tarihçilerimiz de tam tersini yapar. Ama ortak görüş şudur ki: Haçlı donanması Osmanlı Donanmasından sayı olarak çok üstündü. Wikipedi'ye göre Haçlı donanmasındaki güçler: 162 kadırga,140 barça, 2.500 top, 60.000 asker; Osmalı donanmasındaki güçler: 122 kadırga, 160 top, 20.000 asker. TSK Deniz Kuvvetleri sitesinde de Osmanlı donanmasının yine 122 kadırga olduğunu fakat Haçlı donanmasının 262 gemiden oluştuğunu söyler. Yine bazı kaynaklara göre bizdeki asker sayısının 6.000 olduğu söylenir.

Savaş öncesinde Barbaros'un donanmayı hilal şekline getirişiSavaş öncesi taraflar
Donanmaların dizilişi ve savaş taraflarının durumu

Savaş
Nihayet 27 Eylül günü Preveze önlerinde zamanın iki devasa donanması karşı karşıya geldi. Haçlı donanması peşpeşe 3 kat halindeydi, Andrea Doria ön sırayı kendine siper yapmış kendisi orta bölümde bulunuyordu.

Osmanlı Donanması ise Hilal düzeni şeklindeydi. Barbaros hilalin tam ortasında duruyordu. Sağ kanatta Salih Reis; sol kanatta büyük coğrafya ve matematik âlimi, meşhur denizci Seydi Ali Reis vardı. Turgut Reis ise arka hatta Murad, Sadık, Güzelce Reislerle beraberdi.

Rüzgar çok sert esiyordu ve bu durum bizim aleyhimizeydi. Andrea Doria bu fırsatı kaçırmayarak Osmanlı Donanması üzerine süratle ilerliyordu. Barbaros askerlerin morallerinin bozulduğunu görünce iki ayet yazdırıp gemisinin iki tarafına astırmıştır. Katip Çelebi Barbaros'un bu davranışını şöyle anlatmaktadır: "...Derhal Paşayı gazi iki ayet yazıp gemisinin iki tarafına bırakdıkda, rüzgar sakin olup barçalar hareketten kaldı. Kıssadan hisse budur ki, serdar olan namdarlar yalnız esbab-ı cismaniyyeye itimad itmeyüp kaadir oldukları kadar esbab-ı ruhaniyyeye dahi riayet ve itibar eylemek lazımdır."

Rüzgar kesilince Haçlı Donanmaları hareketsiz kalmış, Barbaros ise kürekçilerine emir vererek hücuma girişmiştir. Osmanlı'nın gemileri hafif, topları uzun menzilli; Haçlı'nınkiler ise ağır, topları kısa menzilliydi. Hilal şeklindeki donanmamız Andrea'nın kale gibi heybetli gemilerini teker teker batırmaya başladı. Osmanlı Donanması Haçlı Donanmasının, kendi gemi adedinden çok daha fazlasını batırdı veya yaktı. Andrea Doria çareyi kaçmakta buldu. Muazzam Haçlı Donanmasından geriye viran, harabe, mağlup gemiler kalmıştı. Türkler ise hiç gemi kaybetmemişler, birkaç yüz şehit ve yaralı vermişlerdi.

Barbaros, Boğdan Seferi'nden dönmekte olan Kanuni'ye öz oğlu Hasan Bey'le, Preveze zafernamesini göndermiş ve Yanbolu'da ordugahını kurmuş bulunan padişah, divanı toplayıp, zafernameyi komutanlarıyla beraber ayakta dinlemiştir. Katip Çelebi bu töreni şöyle anlatıyor:
"...Divan kurulup fetihname ayağ üzere okundu, Hakk'a hamd-ü şükr-i firavan ettiler."

Fıkra:
Bu savaş ile ilgili bir de fıkra vardır:
Haçlı Donanmasındaki gözcü Osmanlı Donanmasının geldiğini fark edince hemen Andrea Doria'ya haber verir. Andrea Doria gözcüye sorar: "Kaç gemi var?" Gözcü cevap verir: " 10 - 20 kadar." Andrea Doria: "Hemen bana kırmızı pelerinimi getirin." der. Gözcü "neden?" diye sorar, bunun üzerine Andrea Doria: "Savaşırken yaralanacagız. Kan izi belli olmasin ve de askerlerin cesareti kırılmasın." der. Gözcü aradan biraz zaman geçince yine gelir: "Amiralim 50 gemi oldular." Andrea Doria heyecanlanıp gözcüye şöyle demiş: "Pelerini boşver çabuk bana kahverengi pantolonumu getirin."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder