16 Mayıs 2010 Pazar

Ivır-Zıvır I

  • Geçen gece rüyamda 'kıvırcık saçlı japon' erkeği gördüm,ulan nerden gördüysem kaç gün etkisinde kaldım.Ama anladım Allah'ın neden kıvırcık saçlı japon yaratmadığını.Çok kötüydü be abi...
  • Facebookta ilkokul arkadaşımı buldum.napıyosun ne ediyosun derken ben laborantım dedi.Laborant...Böyle bi meslek var.Meslekteki karizmaya bak.Halbuki yaptığı bişeyde yok he,testler,deneyler için pamukta fasülye yetiştiriyo,soğan zarını alıp mikroskopta bakıyo filan sonrada ilkokuldaki sabi-sübyanlara gösteriyo sanki mikroskobu kendi icat etmiş gibi bi havalar,afralar-tafralar.Bir de simitçi var.Mesleği asla küçümsemiyorum,ama meslek kendi kendini küçümsüyo adıyla.Benim koskaca simitçi zincirlerim olsa yinede bi laborant havasına giremem lan.Parayı bastırıp o laboratuvarı alırım o laborantıda işten atarım ama yok yinede ben simitçiyim ve hala onun karizmasına sahip değilim..
  • Çok merak ediyorum hani küçükken her sokakta bi tane karateye giden çocuk olurduya.Kimi zaman yakın arkadaşımız kimi zaman uzaktan tanıdığımız.Ya ne oldu onlara.Her fırsatta bize tekmelerini yumruklarını gösteriyorlardı,her hafta bi kuşak atlıyorlardı,kırmızı,turuncu,siyah.Hele siyah kuşaklı olan götü en kalkık olandı.Sanki Jet Li oldu piç.Altı-üstü siyah renkli bi kuşak.Cidden merak ediyorum ne yapıyorlar acaba şimdi.Ne kattı karate hayatlarına,ne yararı oldu ileride.
  • Vitese fites diyenler : Sempatiksiniz lan.
  • Sayı sayarken 30 lu sayılara geldiğinde,ossbir, ossiki, ossüç, diye sayanlar.İticisiniz ve eminimki çok gıcık bi insansınız.
  • Yok arkadaş bu berberlerden çektiğimiz nedir ya?Ulan bi kerede bizi traş derken kolumuza dayamayın lan alttan alttan.Yav bi dirseğimi çeksem hemen öbür tarafa geçiyo diğer koluma dayıyo.Slogan hazır:Ne sağcıyız ne solcu,kolcuyuz biz kolcu.
  • Allah aşkına biri gerçeği anlatsın kolayı ayran gibi içenlere.Arkadaş tamam ayran yoğurttan yapılır o yüzden dibinde yoğurt kalabilir,bitmeye yakın çalkalarsınki dipteki yoğurt sulansın.Ama kolayı niye çalkalarsınki sen.Kola bitmiş yada bir-iki yudum kalmış dibini çalkalıyo öyle içiyo.Napıyosun pezevenk,ne oldu dibinde kola özütümü kaldı,onumu sulandırıyosun napıyosun.Belirleyin bu arkadaşları kola satmayın bunlara bütün neşemi kaçırıyolar.
  • Geçenlerde çok fazla garibime giden bişey gördüm.İett'nin 'acil müdahale' aracını.Hani tamam müdahale aracı olabilir o demir yığını ama acil konusunda şüphelerim var.Büyük olasılıkla iett çalışanlarıda durumun farkında ve sırf doşşak geçmek için 'acil' demişler.
  • Koca koca mağazaların camına asarlar pankartı:KAPATIYORUZ ZARARINA SATIŞLAR.Ve yıllarca kalır o pankart ve o mağaza.Bir türlü kapanamaz ve satışlar hala 'zararınadır'.Bu fikri ilk ortaya atan kişide müthiş bir ticari zeka var bundan eminim.Bu nasıl bi taktiktir nasıl bi satış pazarlamadır.Size saygım sonsuz,siz boku bile allayıp pullayıp bize satarsınız.
  • Planlı insanlara çok fazla özeniyorum ama içten içede ayar oluyorum onlara.Onlar belki benden yada benim gibilerden hep daha başarılı oldular yaptıkları işlerde vede olacaklar biliyorum ama yinede onlar gibi ot olmak istemiyorum.En azından kendimi böyle teselli ediyorum.Herşeyleri bir plan dahilinde adamların,yemeği bile saatinde yiyiyo.Ulan yemek dediğin acıkınca yenilir,ya da canın dışarıda kokoreç vs. çeker alır yersin ama yok onlar, o planlılar yiyemez çünkü bi yemek saati aksadımı herşeyi aksar bunların.Yırtık olun lan biraz,akşam 22:00 da yatıp sabah 08:00 da kalmayın.Atın ajandalarınızı..
  • Ajanda demişken aklıma geldi.Eminimki bizler ajandaya karşı büyük bi aşk duyuyoruz.Bunun nedenini bir türlü anlayabilmiş değilim yani ajandaya karşı bi sempatimiz var.Eline defter kitap almamış,eli yıllardır kalem tutmamış bi insana ajanda verin,artık ondan mutlusu yok,anında hayaller kurar:'Ben bunlara notlarımı alıcam,planlarımı yazıcam böyleliklede daha düzenli bi insan olucam.Bekle beni hayat ben geliyorum fln...' Ne oldu oğlum sana böyle,bi ajandayla bambaşka bi insan oldun lan.Bunları yapmak için yıllarca kalem defter almamış,birisinden beleş ajanda beklemiş ve eminimki ajanda yerine defter versek hiç böyle bi insan olmayacak yine aynı kalacaktı.Ama keramet ajandada..Ve sonuçta şöyle olur:Yıllarca ona bişey yazmaz çünkü yazmaya kıyamaz,hep daha önemli birşey yazmalıyım diye bekler.
  • İtiraf ediyorum ilk aşkım Aydan Şener'di ve ben 5 yaşındaydım.Gazetede,tv de görünce heyecanlanıp ne yapacağımı bilemezdim ve bu platonik aşkın verdiği acıyla ya tv'de kanalı değiştirir yada dışarı çıkıp kafa dağıtırdım.
  • Hani bıyıklı şişman bi abimiz herhangi bi iş için sırada beklerken bi bayan gelirde abimizin sırasını alırya farkında olmadan.İşte o anda o sert mizaçlı abimiz şöyle der ya:Ama bağyan burası benim sıram, 'sen' sonradan 'geldin'.. gibi cümleler kurar.Şimdi bağyan(bayan) kelimesi o abi için kibarlık örneğidir kendince.Çünkü cümle içinde hep senli benli konuşur sinirlendiğinden dolayı ama kibarmış havası vermek içinde bayan(bağyan diye söylenir)der.Aynı şey otobüs sıkışık olduğunda da kendini gösterir:Ama bağyan arkaya doğru ilerle,bak arkası bomboş...gibi.Bayan diyo ama aynı cümlede ilerle diyo,inceden emir veriyo.Çok sempatiksiniz bu halinizle,sizi nerde görsem hep bi muhabbet edesim gelir.
  • Hiç kirada oturmadım ve hiç kadın ev sahibim olmadı ama etrafımdaki insanların çok oldu kadın ev sahibi,o yüzden dikkatimi çeken ortak bi nokta var bu kadınlarda.Hepsi 65-75 yaşları arasında ve müthiş kokoşlar.Öyle böyle değil çok kokoşlar,aynı zamanda fazla kıskançlar,eve kız arkadaşınızı getirmenizi yasaklar çünkü bütün daireler onun olduğu halde ne bi erkek onu eve atmıştır ne de o bir erkeği eve atmıştır.Belden altı iflas ettiği için haddinden fazla kompleksliler.Öğrenci arkadaşlar,kadın ev sahibine arada bi alıcı gözle bakın,böyle bi kesin onları,o haz o mutluluk uzun bi süre yeter kokoşlara.

1 yorum:

  1. şu kadın ev sahipleri ile alakalı paragrafa bayıldım :)

    YanıtlaSil